13 Aralık 2011 Salı

Kurulu Düzen

Beyler Selam.
Kurulu düzen namlı bir yaratık var ve bizi çok pis yiyor haberiniz var değil mi?
Benim de vardı.
Uzun süredir içinde bulunduğum mutsuzluğu, bir akşam yerel radyodan keremcem'in slow şarkılarından birini istediğimde fark ettim. Üzerimdeki hırkaya baktım, kahverengi ve yoluk olması yetmezmiş gibi haftalardır eve gelir gelmez üzerime geçirdiğim ilk şeydi. Aynaya koştum. Ortasından birleşmiş kaşlarımın bana bir şeyler anlatmaya çalıştığı barizdi ve üstelik saçlarımın dip boyası gelmekle kalmamış, geri gitmiş, tekrar gelmiş, el sallamış, hareket çekmiş, en sonunda pes edip her gün kalemle tutturup evden çıkmama ses etmez olmuşlardı.
Makyaj mı? Bazı günler dilekçe yazarken yanağımı siyaha boyuyordum o mu? ha değil.
Olsun, kurulu düzenim vardı.

Her sabah işe geliyordum misal. Sevmemek değil, nefret ettiğim bir işe. 15 yaşında tecavüze uğrayıp hamile kalan bir kızın duruşmasına giriyor ve hadiseleri olanca ayrıntısıyla dinliyordum, ondan çıkıp boşanma davasına giriyor ve tarafların birbirlerine ''orospuuu!! şerefsizzz!!'' diye bağırmaları arasında kalan beş yaşında bir oğlan çocuğunun gözlerine bakıyordum. Ofise dönüp hiç inanmadığım bazı kavramları azimle savunan dilekçeler yazıyor, sonra hacze gidiyordum.
Olsun, kurulu düzenim vardı.

Küçük bir yerde yaşıyordum ve insanlar üzerinden aylar geçmesine rağmen ''vah kızım nişanlısı bunu terk edeli pek zayıfladı bu'' diye arsız arsız yorumlar yapmaya, evleneceğim için kapattığım ve başka bir avukatla beraber çalışmaya başladığım  için ''yapamadın mı niye kapattın? haaa evlenecektin ya? ne oldu hakikaten o iş?'' şeklinde kendince yargılamaya istisnasız her gün devam ediyorlardı.
Olsun, kurulu düzenim vardı.

Bir gün şey oldu, bir süredir twitter'dan takip edenler üslubumu biliyorlardır da, ''sktim kurulu düzenini hacı''
evet tam olarak olan bu.
30 yaşında, beş parasız, işimi, mesleğimi ve yaşadığım yeri bırakıp gitmeye karar verdim.
Burada olanları anlatacağım. Artiz mi olurum, kötü yola mı düşerim hep beraber bakacağız. Neyi nasıl yapacağıma dair hiç bir fikrim yok. Zaten hiç bir zaman kendisine yeni manita yapıp sevgilisini öyle terk eden kadınlar gibi de olamadım.
Şu anki aşama aslında en zor kısım atlatılmış bir aşama. İstifa edildi ve bütün bu olanlar aileye bildirildi. Birlikte yaşadığım ailem, buradaki 3-5 arkadaşım ve patronum, gitmemem gerektiğine dair fikirlerini sunarak bana gereken desteği verdiler.
Şu an, en azından ailemin şoku atlatması için gereken bir kaç günü bekliyorum.
Pisssssmi beyler.
Bu yaştan sonra yeni bir hayat kurulur mu, bakacağız. desteklerinizi esirgemeyin.
RT PLS. sdhgfjksdgfjsd

8 yorum:

Adsız dedi ki...

2 kere yaptım 3. nün ucundan döndüm alışkanlık yapıyor bide ilk seferinde tutunmaya çalış ama en iyisini yapıyorsun kalırsan hiç birşey değişmiyor ve hep pişmanlığın oluyor 'en azından denedim' dersin en kötü ihtimalle

Osman Kenobi dedi ki...

hayatımın bir evresinde yaptığım bir kere de yarım olarak yaptım diyebileceğim bir şey. Hayatınızı paylasacak kisiler varken kolay, erkek genital organı gibi tek basiniza iseniz bok gibi zor aksiyon. Bol şans!

git dedi ki...

ben de 2. kez yapıyorum ama ilkinde dış iticiler çok fazlaydı. buna sebep ise sadece aşırı mutsuzluğum.
ve evet erkek genital organı gibiyim. ama bir sevgilim ne bileyim çocuklarım falan olsaydı zaten yapamazdım.

i'm a tiny penny dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
i'm a tiny penny dedi ki...

olur olur kurulu düzeni bırakmak rahatlatır.
merakla bekliyorum olacakları :)

Adsız dedi ki...

kurulu düzen dediğin yalanın en büyüğü zaten.
Hem senin nickin "git" değil mi arkadaşım?
Eee git o zaman.

dahsin dedi ki...

gittiğin her hangi biyerde paraya dönüştürebileceğin bir zanaat yada sanat sahibi değilsen, cebindeki para bitmeden ööle bişeye yoğunlaş bence.ibiş gibi garsonluk yapıp dönme 6 ay sonra.

git dedi ki...

dahsin, yok valla bir gram yetenek yok. büyük ihtimal ibiş gibi garsonluk yapacağım evet. yazmalı işlere başvuracağım işte stj metin yazarı olabilirim belki.